top of page

Yaşam Uğruna

  • Yazarın fotoğrafı: yunusemrecirak1
    yunusemrecirak1
  • 9 Ara 2023
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 15 Şub 2024

Sürekli koşuyoruz, varılacak hedefler arasından hedef seçmeden. Sadece istediğimizi düşündüğümüz basit, gözümüzü boyayan, cafcaflı, şatafatlı bir hedefçik için mi koşuyoruz ve yoruluyoruz. Asli hedefimizi unuturcasına bazen. Yaşamayı unutuyoruz.


               Halbuki kısacık hayatımızda, belki sahip olduğumuz ne yeteneklerimiz var keşfedemediğimiz daha. Belki içimizde bir sanatçı var sabırla ortaya çıkmayı bekleyen. Hiçbir zaman fırsat verilmedeği, belki de çabalanmadığı için bastırılmış, tozlu raflara kaldırılmış bir kişilik. Yaşamayı da böyle raflara kaldırıyoruz işte. Hep önümüzde ise kendimizi kandıraraktan sürüklendiğimiz amaçsız amaçlar.


               Bazen bir aydınlanma gelip bu kaoslarla dolu keşmekeşten kendimizi arındırmayı başarıyoruz belki. Kocaman şehirlerde, kalabalıklar içinde aslında ne kadar da yalnız olduğumuzu fark ediyoruz. Mutlu günlerimizin, aynı anılarda kaldığını fark etmek gibi. Acılarla dolu bir hayatta gülümseyen maskeler takan figüranlar gibi.


               Yalın ve saf bir yalnızlık, tercih edilen ise eğer insana güç verebiliyor belli bir yere kadar. Boş hedeflerin ayıklanabildiği bir zaman dilimi yaratır çünkü. Kendinle sohbet eder, belki o fark etmediğin benliklerden biriyle dahi tanışırsın. Ne var ki bu kaotik şehirlerde, kalabalıkların arasındaki yalnızlıklarda sadece yalancı benlikler çıkıyor karşımıza. Bizi oyalıyor, yalanlar söyleyip kandırıyor, peşinden sürüklüyor bir hiç uğruna. Gerçek benliklerimizi bastırıp geri plana atıyor. Uğruna öleceğimiz şeyleri değil sadece yaşayacağımız şeyleri görünür kılıyor.


               Uğruna ölünecek şeyler ise gerçek kişiliklerimizin, benliklerimiz bir eseridir. Çünkü bir defa ölünür ama bin defa yaşanabilir. Asıl iş ölmeyi bilmekte. Zaten ölmeyi bilmenin birinci kuralı da yaşamayı bilmek değil midir? Hiç yaşamamış biri ölümden anlar mı?


               Zamandan ve mekandan bağımsız yaşayabilmeyi ve hatta ölmeyi becerebilmeyi öğrenmeliyiz. Kendi özlerimizde saklı benliklerle el ele sürüklenerek öğrenmek. Anlarda keyif alarak, kendi filmimizi yazarak. Sonuçta insan değil midir figüran da baş rol de olan. Herkesin baş rol olmak istediği bir dünyada figüranken, kendi filminin baş rolü olan insan.


Yunus Emre Çırak

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Dayatılan Düzen

Son zamanlarda bir laftır ağızlarda. Düzen bozuldu. Ne olacak bu düzen? Yoksa hep bozuktu da nesillerdir insanoğlu anlayamamış mıydı?...

 
 
 
Hayattan Beklentilerimiz

Hayattan tam olarak ne bekliyoruz? Ondan beklentilerimiz ve isteklerimiz doğrultusunda mı yaşıyoruz? O halde istediğimiz şeyler,...

 
 
 
Yok Oluş ve Dönüşüm

Yok olmanın tanımı nedir? Mekan ve akan zaman içerisinde artık bulunmamak ortadan kaybolmaya yok olmak denilebilir. Peki aslında böyle...

 
 
 

Comments


20231214_000313_edited.jpg

Merhaba, burada durduğun için teşekkürler.

Ben bir blog yazısıyım. Ve bloga senin yorumların can suyu oluyor. Bana geri bildirimde bulunursan çok sevinirim.

Daha fazlası için abone ol

Aboneliğin için teşekkürler.

  • Instagram
  • Twitter

Aklından geçenleri bana söyle

 

Mesajınız için teşekkürler

© 2035 by Turning Heads. Powered and secured by Wix

bottom of page